Çiçeklerin kokusuna imrendiği bir kız... Gözlerin görmediği güzellik, suskunluğa bel bağlamış haykırışlar, ve yaprak hışırtıları arasında boğuk bir ses; seni seviyorum! Ama yürekten; derinlerdeki sancının çıkardığı kıvılcımla patlamış ses, boğuk ses; boğazda düğümlenip kalanı gözlerden süzülmüş ses...
Korkunç çığlıklar peşinden huzur dolan kalp, dolanbaçlı yollarda ayağı yarılmış, canı yanmış gönül; şimdi durmaz olmuş yerinde, kar kış bilmez olmuş yanar bu gönül.
Ölmek ister gönül, aslına dönmek; bilir topraktan geldiğini ve ister toprağa dönmek!
Yaşatmak uğruna çiçeğini...
Kendine mezar eder yüreğini...
Ölür, yaşatır ve yaşatır kendini...
Korkunç çığlıklar peşinden huzur dolan kalp, dolanbaçlı yollarda ayağı yarılmış, canı yanmış gönül; şimdi durmaz olmuş yerinde, kar kış bilmez olmuş yanar bu gönül.
Ölmek ister gönül, aslına dönmek; bilir topraktan geldiğini ve ister toprağa dönmek!
Yaşatmak uğruna çiçeğini...
Kendine mezar eder yüreğini...
Ölür, yaşatır ve yaşatır kendini...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder